Hüseyni Makam Kampı’nda Emel Fatih’e çeşni ve geçki arasındaki farkın ne olduğunu sormuştu. Murat Aydemir’in “Türk Müziği Makam Rehberi” kitabında konu şu şekilde açıklanmış:
Türk müziği makamları ile bestelenmiş eserlerde doğaçlama yapılan taksim (saz ile) ve gazellerde (ses ile), icra edilen makamın çeşnileriyle sınırlı kalmayıp değişik çeşnilere, hatta makamlara geçişler yapılır. Bu bir kural olmamakla birlikte bir gelenektir.
Ana makamın çeşnilerinden farklı olarak eser ya da doğaçlamaya katılan bu yeni çeşnilere biz “geçki” diyoruz. Geçkiler yakın makamlara ya da sürpriz bir şekilde uzak makamlara yapılabilir. Geçki meselesinin kendi içinde bir mantığı olmakla birlikte icracı bu konuda özgürdür. Bir icracının veya bestecinin artistik performansını sergileyeceği en güzel alanlardan biridir.
Murat Aydemir. Türk Müziği Makam Rehberi. S.29-30
Murat Aydemir, Türk müziğinde kullanılan “çeşni” kelimesinin tam olarak kelime anlamının karşılığı olan lezzet, tat, baharat, ve bir şeyin kendine has olan özelliklerini ifade ettiğinden bahsediyor. “Türk Musıkisinin Nazariye ve Esasları” kitabında Ekrem Karadeniz ise çeşni hakkında şunları belirtmiş:
Musıkide çeşni renk ve koku demektir. Her makamın kendine mahsus kokusu ve rengi ortaya konulamazsa makam sakat doğmuş veya yerine başka bir makam meydana gelmiş olur.
M. Ekrem Karadeniz (1965). Türk Musıkisinin Nazariye ve Esasları. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Yani çeşniler için makama lezzeti ve tadı veren, makama kendine has özelliğini katan spesifik bölümler diyebiliriz. Bunun yanında geçkiler, ilgili makamdan çıkıp diğer makamlara geçilen bölümler olarak tanımlanabilir.
Sonuç olarak aslında iki terimin de adı üstünde: Çeşni, makamın tadıdır. Geçki ise başka makamlara geçiştir.